Ben Gül. Gerçek adım bu değil ama yıllardır bu ismi kullanıyorum. Gerçek adımı unuttum sanırım. Hayat, Trabzon’un yağmurlu sokakları gibi… Süzülüp geçiyor üzerimden, iz bırakarak ama durmadan.
Sabahları, pencerenin kenarında çay içerim. Geceden kalan sessizlik hâlâ üzerimdedir. Bazen kuşlar öter, bazen korna sesleri arasında kaybolurum. Kimse fark etmez beni. Belki de bu yüzden, bu cam kenarı benim en güvende olduğum yer.
Ben bu hayatı seçmedim. Kim seçer ki? Hayat bazen bir kapıyı kapatır ve seni başka bir kapıya doğru ittirir. O kapının ardında ne olduğunu bilmeden girersin içeri. İşte ben de öyle girdim. Zorlandım, ağladım, kaçmak istedim ama olmadı.
Trabzon küçük şehir. Söylenti büyük olur, gözler çabuk tanır. Ama bir yerden sonra alışıyorsun. Kimsenin bakışından utanmamayı öğreniyorsun. Çünkü biliyorsun; seni yargılayanların bir kısmı da geceleri o kapıyı çalanlardan biri olabilir.
Geçen gün genç bir kız yanıma geldi. Çok güzeldi. Tertemizdi. “Abla,” dedi, “bu işi yapmak zorunda değilim değil mi?” Gözlerine baktım, eski halimi gördüm. “Hayır,” dedim, “zorunda değilsin. Git. Henüz vaktin var.”
Belki de artık sadece kendim için değil, başkaları için de güçlü olmam gerek.
Camdan dışarı bakıyorum yine. Trabzon’un sisi inmiş. Ama ben artık daha net görüyorum her şeyi.
Trabzon’un en bilinen semtlerinden Çömlekçi, sadece merkezi konumuyla değil, sunduğu özel anlarla da fark yaratıyor. Tr...
Trabzon’un merkezi ve dikkat çeken semtlerinden biri olan Erdoğdu’da, özel buluşmalarla hayatınıza renk katmak artık çok kolay. Gizlili...
Trabzon’un gözlerden uzak, doğasıyla baş başa kalabileceğin özel bölgelerinden biri olan Bozburun, şimdi seçkin ve huzurlu bir ...
Trabzon’un sahile yakın, modern ve huzurlu semtlerinden biri olan Bostancı, artık sadece konumuyla değil, sunduğu özel buluşmal...
Mudurnu’ya yolum ilk kez düştüğünde tarihi evlerin ve taş sokakların arasında huzurlu bir atmosfer karşıladı beni. Fakat günün sonunda içimde ba...