Ben adımı vermeyeceğim. Gerek de yok zaten. Bu şehirde beni tanıyan da var, tanımak istemeyen de… Trabzon’un dar sokaklarında, geceleri daha sessiz olan kaldırımlarında yürürken kimseye görünmemeye çalışırım. Ama yine de fark edilirim. Çünkü kadın olduğum için değil, “hayat kadını” olduğum için.
Kimseye hesap vermek zorunda değilim ama anlatmak istedim. Bu yola mecbur kaldım demeyeceğim—mecburiyetin binbir hali var. Kimi için borç, kimi için çocuk, kimi için sadece hayatta kalmak. Benim için hepsi. İlk başta sadece birkaç gün idare ederim sandım… Ama sonra günler, haftaları geçti.
Müşteriler değişir, yüzler değişir ama ben hep aynı kalırım: Suskun, yorgun, görünmeyen biri. Arada biri çıkıp insan olduğumu hatırlatır—bir sıcak çay, bir “iyi misin?” bile yetiyor bazen. Ama çoğu zaman, sadece bir gölge gibi geçerim hayatların içinden.
Trabzon’un gecesi soğuktur. Hele bir de ruhun yorgunsa… O soğuk daha da derine işler. Ama ben hâlâ buradayım. Yaşıyorum, direniyorum, bir şekilde tutunuyorum. Belki bir gün başka bir hayat mümkün olur, kim bilir?
Trabzon’un doğayla iç içe, huzur dolu bölgelerinden biri olan Bozburun, şimdi sadece sakinliğiyle değil, sunduğu özel ve seçkin...
Trabzon’un doğallığını koruyan, sakinliğiyle dikkat çeken semtlerinden Bozburun, artık sadece huzurun değil, özel ve kaliteli y...
Trabzon’un sakinliğiyle bilinen, huzur dolu semtlerinden biri olan Taşlıca, artık sadece doğasıyla değil, sunduğu özel anlarla ...
Buse, Amasya’nın Yeşilırmak kıyısına bakan eski mahallelerinden birinde yaşayan, yirmili yaşlarının sonlarında bir kadındır....
Ayça’nın Hikayesi: Trabzon’dan Kaçan Bir Kimlik Ayça, Trabzon’un sakin ve korunaklı sokaklarında büyüd...